Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları

Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları; Nasıl ki dünyada milyarlarca insan varsa milyarlarca da yüz vardır. Her yüzün kendine has ifadesi, onu özel kılan bir formu vardır.

Yaşlanmanın etkilerini en çok hissettiğimiz bölgelerin başında gelen yüzümüz, kendimizi ne kadar dinç, zinde ve dinamik hissetsek de yaşlanmanın getirisi deformasyonları gösterdiği için bizi hissettiğimiz yaş bir yana gerçek yaşımızdan dahi daha yaşlı, yorgun ve çökmüş gösterebilir.

Yüzümüz, bedenimizdeki sihirli bölgelerden biridir. Yapılacak küçük bir dokunuş ile harikalar yaratılarak daha canlı, dinamik ve genç bir görünüm elde edilebilirken yapılacak yanlış veya eksik bir müdahale ile bizi daha bedbaht bir görünüme sürükleyebilir.

Yüz bölgesine yapılacak her müdahale estetik ve anatomi bilgisine sahip, alanında tecrübeli bir estetik cerrah tarafından yapılmalıdır. İster ameliyatlı ister ameliyatsız olsun söz konusu yüz bölgesi olunca ameliyatsız uygulamalar da dahil olmak üzere mutlaka bir estetik cerraha başvurulmalıdır.

Ameliyatlar tamam da ameliyatsız uygulamalarda neden estetik cerraha başvuruyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Estetik ve Plastik Cerrahi, adında estetik geçen ve bu kapsamda eğitim veren tek tıbbi anabilim dalıdır. Estetik cerrahların eğitimleri ve sonrasındaki tecrübe dönemleri tamamen estetik ve plastik cerrahi kapsamında geçer. Bu nedenle yaptıracağınız işlemler ameliyatsız işlemler de olsa bir cerrahın estetik bilgisinden yararlanmak her zaman için yüz güldüren etkin sonuçlar almanıza yardımcı olacaktır.

Gelişen medikal teknolojiler ve enjeksiyon yöntemleri ile her geçen gün yüz gençleştirme söz konusu olduğunda ameliyata daha az ihtiyaç duyulmaktadır. Küçük dokunuşlarla daha genç, dinamik ve dinlenmiş yüz hatları elde edebildiğimiz ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları bir işlemler bütünüdür. Bu işlemler tekil olarak yapılabildiği gibi kombine olarak da yapılabilmektedirler.

Mevzubahis ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları olunca birçok farklı uygulamadan bahsetmek mümkündür. Her bir uygulama yüzde meydana gelen bir deformasyonu gidermek için kullanılabilmekle birlikte bazı uygulamalar gençleştirmeden ziyade cilde parlaklık ve canlılık kazandırarak yapılan gençleştirme uygulamaları sonrasında adeta “cila” görevi görmektedir.

Yüz bölgesinde yaşlanma belirtileri denince akla gelen ilk deformasyonlar kırışıklıklardır. Alın ve kaş arasında ortaya çıkan kırışıklıklar ve mimik kırışıklıkları olarak da bilinen göz çevresinde oluşan kaz ayağı kırışıklıkları cildin elastikiyetini kaybetmesiyle kendini göstermeye başlayan deformasyonlardır. Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları arasında kırışıklık probleminin etkin çözümü ise botulinum toksin veya yaygın olarak bilinen adıyla botoks uygulamasıdır. Ortalama 4 ila 6 ay kalıcılığı bulunan botoks uygulamaları işlem yapılan alana göre değişmekle birlikte ortalama 10 ila 15 dakikalık işlemlerdir.

Yüz bölgesinde yaşlanma belirtilerinden bir diğer ise cilt altı dokuların zamanla erimesi, kasların deforme olması ve yağ yastıkçıklarının fıtıklaşmasıyla cilt altının boşalması akabinde ortaya çıkan çöküklüklerdir. Nazolabial dediğimiz burun kanarlarından dudak kenarlarına doğru oluşan oluklu görünüm, zamanla volümünü yitiren ve inceleşen dudaklar, göz altlarında ortaya çıkmaya başlayan ve kişiyi olduğundan çok daha yaşlı ve yorgun gösteren çöküklükler, şakak bölgesindeki çöküklükler ve tabii ki elmacık kemiği – yanak ve çene hattı arasında ortaya çıkan deformasyonlar… Bu saydığım deformasyonların hepsinin etkin tedavisi işlem yapılan bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 18 – 24 ay kalıcılığı bulunan hyaluronik asit bazlı dolgu uygulamalarıdır. Uygulama yapılacak alana göre ortalama 10 ila 30 dakika arasında işlem süresi değişikliği gösteren dolgu uygulamaları, işlem öncesi uygulama alanına anestetik kremler uygulandığı için oldukça konforlu ve neredeyse ağrısız ve acısız diyebileceğimiz uygulamalardır.

Kırışıklıklar, dolgular bir yana söz konusu ameliyatsız yüz gençleştirme olunca etkin sonuç almanın olmazsa olmaz kurallarından biri yüzü bütünsel yaklaşımla ele almaktadır.

Bütünsel yaklaşım, mevzubahis deformasyonu göz önünde bulundurarak vakaya 360 derecelik bir bakışla yaklaşmaktır. Mesela yüz gençleştirme uygulamaları derken kırışıklıklardan ve ciltteki çöküklüklerden bahsedip bunlar için tedavi seçeneklerini yukarıda sunduk. Yukarıda saydığımız tedaviler etkin sonuçlar vermekle birlikte eğer kişinin yüz bölgesinde cilt gevşeklikleri, sarkıkları ve yaşlanmaya bağlı oluşan kahverengi lekeler varsa yukarıda saydığımız dolgu ve botoks işlemlerini yapıp işin içinden çıkmak yeterli değildir. Dahası birbirine bağlı bu kadar başka deformasyon söz konusuyken ne kadar dolgu ve botoks uygulanırsa uygulansın gerçek manada genç bir görünümden söz etmek de mümkün değildir.

Bütünsel yaklaşımın alamet’i farikası ciltte sadece gözle görülür deformasyonları değil cilt altı dokularda meydana gelen deformasyonları da hesaba katmak ve cildin özünü oluşturan bap doku ve kollajen üretimini de hesaba katarak ciltte hem yüzeysel hem de cilt altında bir gençleşme sağlamaktır.

Botoks ve dolgu uygulamaları etkin yüz gençleştirme uygulamaları olmakla birlikte cildin elastikiyeti de genç görünümde önemli bir yer tutar. Bu nedenle enerji bazlı cihazlar dediğimiz başta radyofrekans, bipolar radyofrekans, yüksek odaklı fokus ultrasound ve fraksiyonel enerjisiyle çalışan ve ciltteki fibroblast hücrelerini uyararak ciltte onarım süreci başlatan uygulamaları da yüz gençleştirme protokollerine dahil etmekteyiz.

Kırışıklıklar, hacim kayıpları, elastikiyete bağlı olarak cilt kalitesinde artış derken son olarak da cilt lekeleri, ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamalarında önemli bir yer tutmaktadır. Yaş aldıkça cilt yüzeyinde yaşlılık lekelesi dediğimiz kahverengi lekelenmeler ortaya çıkar. Genç ve dinamik bir görünüm için sadece yukarıda saydığımız cilt altı ve hacimlendirici, biçimlendirici uygulamalar değil cilt yüzeyindeki yaşlılık lekelerini geride bırakmayı sağlayan Morpheus 8, Fraxel Dual, Thulium Lazer gibi uygulamaları da ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerinin içine katmaktayız.

Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamaları tekil veya kombine şekilde yapılmakla birlikte mutlaka estetikte bütünsel yaklaşım prensibiyle yapılması gereken uygulamalardır. Aksi halde doğal olmaktan çok uzakta yapay bir genç görünüm elde edilebileceği gibi alınan o kısıtlı verim de bütünsel düşünülmediği için uzun soluklu olmayacaktır.